10 Ekim 2012 Çarşamba

Vize ve Göçmenlik

Yurtdışında yaşam hayali ülkemizde, özellikle bir türlü parayı bulamayan veya katı kurallar dahilinde çalışma imkanı yerine daha rahat para kazabilme olanaklarını değerlendirerek, daha çabuk zengin olma veya daha hızlı bir kariyer peşinde koşan insanlarımız tarafından kuruluyor ve bu motiv ile başvurular gerçekleşiyor. Bu tip düşünen insanlarımızın asıl amacı belki de bir kaçış, bu yüzden de göçmenlik konusunu özellikle değerlendiriyor ve arzuluyorlar. Ülkemizde tarihi boyunca en çok göçmen almış ülkelerden biri Almanya. Bu ülke I. dünya savaşından sonra ülkemizden en çok göçmeni kabul ederek, burada büyük bir Türk nüfusunun oluşmasına olanak vermiş olan yegane ülke ve şu anda Almanya'da Türkçe de yaygınlıkla konuşulan bir dil durumunda. Ancak günümüzde Almanya artık vize konusunda da göçmenlik konusunda da çok talep almıyor ve bu aynı zamanda Almanya tarafından da pek arzulanmıyor artık. Bu ülkeninin yerini diğer Avrupa ülkeleri ve hatta daha yoğunlukta Kanada ve Amerika almış durumda.

Bu ülkelerden, Kanada sizin öz kalitenize göre bir göçmenlik sistemi güdüyor. Burada sahip olduğunuz her özelliğin bir puanı var bu puana göre durumunuz değerlendiriliyor ve buna göre de ülkenin ihtiyacına göre size oturum hakkı sağlanıyor. Amerika'da ise durum bundan farklılık gösteriyor keza burada olay tamamen bir piyango esasında başlıyor. Amerika yeşil kart piyangosu her yıl 55,000 kişiyi göçmenlik için değerlendirmek amaçlı seçiyor ve bunlar arasından ikinci merhalede, "inekleri sağmak için" (farzı mahal, daha çok fiziki güce dayalı işler için) insanlar seçilerek bunlara yeşil kart(green card) aracılığı ile oturum sağlanıyor. Tabii göçmenlik olayının içinde ingilizce eğitimi de var, yani ingilizce bilmeniz gerekmiyor, bu size orada öğretiliyor ve siz üretken olana kadar da devlet size bakıyor. Aileniz ile giderseniz de bu böyle, sizin için barınma, çocuğunuz veya çocuklarınız için okul ihtiyaçları sağlanıyor ve hemen bir işsizlik aylığı bağlanarak, bir işe yerleştirilinceye kadar size bakılıyor.
Göçmenlik için en önemli konu "niyet" faktörü ve "ülkedeki bağlar". Bu tip bir başvuruda bulunurak en önce yurtdışı yaşam niyetinizi beyan ediyorsunuz. İkinci konu ise ülkeniz ile olan manevi ve maddi bağlarınız. Ülkenizdeki bağlarınız kuvvetli ise bu tip başvurular genelde reddedilirken, aile olarak gidileceği durumlarda bu bağların zaten az olduğu düşünülerek bu tip başvurular daha çabuk kabul edilebiliyor (tabii yine buradaki evinizi, arabanızı filan sattığınızı ispatlamanız önemli). 
Ülkeden çıkmadan önce ise size gideceğiniz ülke için vize basılıyor, böylece kapıda ilk girişte bir sorun olmuyor ve bu vize ile ülkede sorunsuz olarak ilk aylarda kalabilmeniz sağlanıyor. Oraya varınca da göçmenlik ofisine başvurarak, sosyal sigorta kartınızı alıyor ve  diğer tüm işlemlerinizi buradan yürütebiliyorsunuz.